26 Nisan 2011 Salı

''8. gün''

Ve uyuduğum zamanlarda neler olduğunu merak etmiştim.

Uyumadım,uyumadım…sabah uyandığımda…uykuya dalmıştım.
Uyumadım,uyumadım…dans ettim,soğuk süt içtim…sabah uyandığımda…uykuya dalmıştım.

Uyumadım,uyumadım,uyumadım,uyumadım…uyuyormuş gibi yaptım...uyumadım.

Hiçbir şey yapmadılar.
Hiçbir şey olmadı.

Her yer betondu ve her şey betondu.
Ve size söyleyeyim gökyüzü bile beton gibiydi.

Ben de kırmızı yunus balığımın üzerine atladım ve gökyüzünde uyumaya başladım.

25 Nisan 2011 Pazartesi

bazı bazı

gereksindiğim tamlık duygusu değil,
bomboş olmama duygusudur.

kırmızı

düşlerimizi yorumlamazsak neden uyuyalım.
veya uyanıklığımızı yorumlamazsak neden düş görelim?

kumsalın üzerinde dans ederken

her yer betondu ve her şey betondu.
Ve size söyleyeyim gri gökyüzü bile beton gibi gözüküyordu.

klasikleşen kemiri

Sokakta tek bir pabuç gördünüz. Aklınızdan geçenler...

-Niye bu tek pabuçlar hep erkek pabucu oluyor?
-Acaba sahibi yaşıyor mu?
-Acaba diğer teki nerede şu anda?
-Acaba kaç numara?
-Alınalı ne kadar olmuştu acaba?
....
....
-Neden ayakkabılar bu kadar çok terkediliyor?
-Neden hep 'tek' ayakkabı terkediliyor?
....
....
-hı hı,evet.